Duyurular geri dön

1001 derde deva elma sirkesi

1001 derde deva elma sirkesi

YORGUNLUK ATAR:

Suyunuza ekleyeceğiniz az miktarda elma sirkesi, içerdiği amino asitler sayesinde spor sonrası yorgunluğunuzu üzerinizden atacaktır.

MİDEYE DOST:

İki çay kaşığı elma sirkesi ve bir yemek kaşığı taze zencefili bir bardak suyla karıştırıp içmeniz midenize iyi gelir.

HIÇKIRIĞI KESER:

Güçlü tadı ve keskin kokusuyla, hıçkırığa yakalandığınız anlarda sıklıkla imdadınıza yetişir.

AĞIZ KOKUSUNU ÖNLER:

Bir bardak su ve yarım çay kaşığı elma sirkesini 10 saniye boyunca gargara yapmak, ağızda oluşan kötü kokuyu engeller.

DİŞLERİ BEYAZLATIR:

Her Sabah ağzımızı elma sirkesi ile çalkalamak dişlerin beyazlamasına yardımcı olur.

KEDİYİ KABLODAN UZAK TUTAR:

Eğer sevimli dostunuz elektirik kablolarını ısırıyorsa biraz elma sirkesiyle kablolarınızı temizlemek pratik bir çözüm olabilir.

SİVİLCE DÜŞMANI:

Antebakteriyel özelliği ve cildin PH dengesini düzenleyen yapısıyla elma sirkesi güzellik uzmanlarınca sivilceyle savaşta kullanılıyor.

TOKSİNLERDEN ARINDIRIR:

Küvete eklenen bir kaç damla elma sirkesi toksinlerden arınmanıza yardımcı olur.

SAÇLARI PARLATIR:

Şampuandan sonra elma sirkesi sürülüp, soğuk suyla durulanan saçlar parlaklık kazanıyor.

Yeni keşfettiğim ancak çoğu kişinin zaten bildiği Elma Sirkesi, bal ve su karışımının vücuttaki eksik mineralleri tamamlayarak insanı gençleştirip dinçleştirdiğini söylemiştim. Yalnız sirkeli toniğin yemek aralarında veya yatarken alınmasından sonra ağzın çalkalanması gerekiyormuş, aksi halde diş minelerine zarar verebiliyormuş.

Çin, Pekin’de sirke bar açılmış. Çeşitli meyvelerden yapılan şifalı sirkeler resimde görüldüğü gibi servis ediliyor.

Akne sorunu olanlara önerilen reçetede bir bardak suya iki çorba kaşığı elma sirkesi karışımının akneler üzerine günde bir kaç kez uygulanması öneriliyor. Karışımın enfeksiyonu azaltarak akneyi kurttuğu belirtiliyor. Ayrıca iki fincan elma sirkesine yarım kilo kadar yaban turpu rendelenecek, iki hafta bekletildikten sonra süzülerek akne üzerine pamukla sürülecek. Deneyecek olanlar, aksi bir tesir olasılığına karşı önce cildin küçük bir bölümünde uygulasın. Sonuç alan olur da geri dönüp bildirirse hepimiz öğreniriz.

Yaş ilerledikçe ortaya çıkan kahverengi küçük lekecikler can sıkıcı. 2 çay kaşığı elma sirkesine 1 çay kaşığı soğan suyu eklenip leke üzerine sürülecekmiş, iddia edildiğine göre 2 hafta sonunda lekeler solmaya başlıyormuş.

Artrit için ağrıyan veya acıyan eklemlere 2 yumurta beyazı, yarım çay fincanı elma sirkesi ve dörtte bir çay fincanı zeytin yağı karışımı sürülmesi gerektiği belirtilmekte. Daha da iyisi bir bardak suya katılmış 2, 3 çorba kaşığı elma sirkesi her yemekten önce içilmeliymiş, bu doğal ilaç pek çok kişinin derdine deva olmuş.

Orta şiddette astımı olan bazı kişilerin bileklerin iç kısmına elma sirkesi kompresi yaparak ve elma sirkesi tonıği içerek rahatlayabildiği belirtiliyor.

Atlet ayağı adıyla bilinen mantar hastalığında en iyi ev yapımı ilacın günde iki kez ayağa uygulanacak yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi banyosu olduğu söyleniyor. Ya da günde bir kaç kez ve yatmadan önce etkilenen bölgeye elma sirkesi sürmek de yararlı oluyormuş.

Burun kanamalarında elma sirkesine batırılmış bir pamuğun top haline getirilerek burun deliğine yerleştirimesi öğütleniyor, kanamayı daha çabuk durduruyormuş.

Yüksek tansiyonda doktor kontrolü ve düzenli ilaç kullanımı hayati önem taşıyor. Ancak tedavinin yanı sıra günde iki kez elma sirkesi, bal, su toniği içilmesi tansiyonun düşürülmesine yardımcı oluyormuş. Sirkedeki yüksek potasyum değerleri vücuttaki tuz seviyesini dengeliyor, magnezyum ise kan damarlarını gevşeterek kan basıncını düşürüyor. Daha önce de vurguladığım gibi, doktor kontrolü ve tansiyon düşürücü diyet asla ihmal edilmemeli.

Ter kokusuna karşı koltuk altları günde bir kez elma sirkesiyle silinmeliymiş, böylece zararlı olup olmadığını bilmediğimiz deodorantları da kullanmaktan kurtulabiliriz belki. Ayak kokusu için ise günde üç kez içine üçte bir çay fincanı elma sirkesi katılmış bir tas ılık suda ayak banyosu öneriliyor.

Kemik erimesine karşı savaşta, manganez, magnezyum, fosfor, kalsiyum ve silisyum zengini elma sirkesi, bal ve su toniği kemik yoğunluğunu artırarak etkili oluyormuş.

Morarmalara karşı 1 çay kaşığı tuz, yarım çay fincanı ılık elma sirkesi karışımıyla kompres önerilmekte.

Güneş yanığı veya diğer yanıklarda bölgeye sürülen elma sirkesi acıyı azaltıyor, dezenfekte ediyor ve iyileşme için gereken besleyicileri sağlıyormuş. Bunu deneyen biri önce çok yaktığını ama sonra gerçekten etkili olduğunu söylüyor.

Kanser önleyici olarak günde bir elma yenilmesi ve elma sirkesi, bal, su toniği içilmesi öneriliyor. Zaten bizim güneş giren eve doktor girmez ata sözümüze benzer olarak elma giren eve doktor girmez gibi bir şey de okudum.

Kolesterol de elma sirkesinden nasibini alıyor haliyle. Elma sirkesindeki suda çözünen pektin liflerinin yağları ve kolesterolü emerek vücuttan attığı düşünülüyor. Yakın zamanda Japon gıda üreticisi Mizkan tarafından yapılan bir araştırmada günde üç çay kaşığı sirke içmenin kolesterolü belirgin bir biçimde düşürdüğü anlaşılmış. Bu etkiyi yaratan da sirkedeki ana maddelerden biri olan asetik asit. Sonuçlar 2005 yılında Japon Beslenme ve Gıda Bilimi Derneği toplantısında açıklanmış. Etkiyi iyice artırmak için sirke toniğinin yanı sıra lifli gıdalardan zengin, az yağlı bir diyet öneriliyor.

Soğuk algınlığında eskiden anneciğim sırtımıza kare kare tentürdiyot sürer, üzerine de sıcacık tülbent kapatırdı. Şimdilerde ise hemen ilaca sarılmak adet oldu. Solunum yollarını etkileyen hafif üşütmelerde kahve rengi kesekağıdı sirkeye batırılıyor, bir tarafına karabiber serpiliyor, karabiberli taraf göğüse kapatıldıktan sonra üzerine bir havlu konup 20 dakika istirahat ediliyor. Muhtemelen hiç bir yan etkisi olmayan çok eski bir kocakarı ilacı.

Nasırlarda ise bir parça ekmek sirkeye batırılıp nasırın üstüne konuyor, üstü bandajlanıyor ve bir gece bekletiliyormuş. Sabah nasır soyularak çıkıyormuş ya da elma sirkesi sade olarak bölgeye sürülüp bantlanıyor, bu işlem sabah akşam tekrarlanıyor.

Gece öksürüklerinde elma sirkesi serpilmiş bir havlunun yastığın bir kenarına konulması tavsiye ediliyor, bu da eski bir reçete.

Kepek sorunu için saç diplerine elma sirkesi sürülüp yarım veya bir saat bekletildikten sonra saç yıkanıyor. Böylece kaşıntı ve kepek yaratan bakteri ve mantarlar yok ediliyor.

Pişiklerde, egzamada yarı yarıya sulandırılmış, böcek ısırmaları ve deniz anası tahrişlerinde sulandırılmamış elma sirkesinin bölgeye sürülmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Deniz anası tahrişlerine karşı Avusturalyalı can kurtaranlar daima yanlarında sirke bulundurur ve bazen ölümcül bile olabilen deniz anası iğneleri ve zehrine karşı ilk müdahaleyi bununla yaparlarmış.

Varislerin üstüne sabah akşam sirkeli havlu sürülüp, sirke bal toniği içildiğinde bir ay sonunda damarların toplanmasıyla olumlu etkinin farkedildiğini belirten kaynak, bu ev ilacının İngiltere, Almanya ve İskoçya’da uzun yıllardır kullanıldığını da söylüyor.

Fazla kilo sorunu için her yemekte bir bardak suya ilave edilmiş iki tatlı kaşığı elma sirkesinin yağı azaltılmış bir diyette kilo vermeyi hızlandırdığı gerçeğinin yüz yıllardır koca karı ilaçları literatüründe bilindiği ve kullanıldığı da okuduklarım arasında. Ancak bu iş için iki kez fermente edilmiş bütün haldeki elmaların sirkesi kullanılmakta. Sirke kesinlikle süzülmemeli, damıtılmamalı veya pastörize edilmemeli, aksi halde zayıflatıcı özelliği kaybolmakta diyor kaynak. “Folk Medicine” yani ev yapımı ilaçlar kitabının yazarı Dr. D.C.Jarvis kilo kaybının yavaş fakat kalıcı olduğunu vurguluyor. Gözlemlerine göre aşırıya kaçmadan beslenen ve her yemekte 2 tatlı kaşığı sirke içen 95 kiloluk bir kadın 2 yıl içinde 81 kiloya inebiliyormuş.

Öte yandan son yıllarda Arizona Üniversitesinden beslenme uzmanı Carol S. Johnston sirke ve diyabet arasındaki yararlı ilişkiyi araştırırken deneklerin beklenmedik bir yan etkiyle kilo kaybettiklerini gözlemlemiş. Her yemekten önce iki tatlı kaşığı sirke içen deneklerin dört haftada ortalama olarak yaklaşık bir kilo (hatta bazıları yaklaşık 2 kilo) kaybettiği, ancak sirke kullanmayan kontrol grubundakilerin kilosunda bir değişiklik olmadığı görülmüş. Gerçekten ilginç, ayrıca internette bu yöntemi uygulayıp kilo kaybettiğini söyleyen bir çok kişinin yorumlarına da rastlamak mümkün.

Neredeyse her derde deva olan sirkeleri baş tacı etme zamanı gelmiş, umarım sirke üreticileri de farklı sirke türleri üreterek ve şişeleri biraz daha büyüterek bizlere yardımcı olur ya da ev yapımı sirke için kollar sıvanır (tarif için önceki yazıdaki kaynak linklerine bakınız).

Zeyşen

  • Bu formdan Gönderilen veriler kesinlikle paylaşılmamaktadır.

YORUM YAP

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *

Duyurular geri dön